"Herkesin bir hedefi olur ve ona yönelir. Siz hayırda (iyiliklerde) yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya getirecektir. Her şeye bir ölçü koyan Allah'tır."(Bakara 2/148)

Her ümmet kendi hedefine doğru yönelir, Müslümanlar ise Cenab-ı Hakkın yönelin dediği yere yönelir. Cenab-ı Hak ise hayırlarda yarışmamızı emretmektedir. Yahudilerle de Hıristiyanlarla da diğer din mensuplarıyla, kötülüklerde değil hayırlarda yarışmamız gerektiği gayet açık ve nettir. Fakat bugün Müslümanlar kötülüklerde onlarla yarışa girmektedir. Hatta bazı entellektüel kesimlerin özentileriyle Müslümanlığı Hristiyanlığa benzetme çalışmaları yapılmaktadır. Oysa önder olanlar Müslümanlardır, merkezde olan Müslümanlardır, diğer din mensupları ise Müslümanlara uymak zorundadırlar. Müslümanlar kendi değerini bilmez ise, kendilerini kenara atar merkeze de başkalarını koyar ise, birilerinden aferin bekler hale gelir ise yanlışa düşecekler ve yarışta iyi kötü dinlemeyeceklerdir. Oysa Müslümanların razılığını aramaları gereken sadece teslim oldukları Cenab-ı Haktır. Hayırlarda yarışmak insanlığın Müslümanlığa ısınmasını tetikleyecektir. Dünya işlerinde de ahiret işlerinde de en önde, örnek olması gerekenler Müslümanlardır. Örnek olmak da başarıyı, başarı da çalışmayı gerekmektedir.