NUH
[*] "Rahmân” ve “Rahîm" kelimeleri, rahmet (رحمة) kökündendir. Rahmet, iyilik ve ikramı gerektiren incelik anlamındadır. Allah’ın özelliği olarak kullanılınca sadece iyilik ve ikram anlaşılır (Müfredât). Rahmân “rahmeti her şeyi kuşatan” demektir. Bu özellik Allah’tan başkasında olmayacağı için “iyiliği sonsuz” diye çevirdik. Rahîm “çok merhametli” demektir. Bu özellik Allah’ın dışındaki varlıklarda da olabilir. Nitekim ‘rahîm’ kelimesi, Tevbe 9/128. âyette Resulullah için; Fetih 48/29. ayette ise müminler için kullanılmıştır.
[*] Nuh kıssası hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: A’raf 7/59-72, Hud 11/25-49, Yunus 10/71-73, Mü’minun 23/23-30, Şuara 26/105-122, Saffat 37/75-82, Kamer 54/9-16.
[1*] Ecel, bir şey için belirlenen süredir (Bakara 2/231, 282, Kasas 28/28). Ana rahmindeki döllenmenin arkasından insanın fiziki özellikleri ve doğal yaşam süresi yani biyolojik ecel belirlenir (Abese 80/17-19). Bir de Allah katında, süresi belirlenmiş bir ecel yani ecel-i müsemma vardır (En’âm 6/2). İnsan en fazla ecel-i müsemmasına kadar yaşayabilir. Bazı yanlış davranışlar bu eceli kısaltır ve her şey gibi bunun da kaydı tutulur (Ra’d 13/38-39, Fatır 35/11). Yunus aleyhisselam ve kavmi gibi tövbe edip durumunu düzeltenlere, ecelinden kalan süreyi tamamlama imkanı verilir (Yunus 10/98, Hud 11/3, Enbiya 21/87-88, Saffat 37/139-148, Kalem 68/48-50).
[3*] A’raf 7/34, Yunus 10/49, Hicr 15/5, Nahl 16/61, Müminûn 23/43, Münafikun 63/11.
[*] Hud 11/32. ayette Nuh Aleyhisselamın bu mücadelesi ona inanmayanların ağzından aktarılmıştır.
[*] A’raf 7/60, Hud 11/27, Mü’minun 23/24-25, Şuara 26/116, Kamer 54/9.
[*] Bu tavrı gösterenlere ahirette bunun hesabı sorulacaktır (Mü’minun 23/66-67, Casiye 45/7-8, 31).
[*] Şûrâ 42/49-50.
[*] Secde 32/7-9, Mu’minun 23/12-14, Zümer 39/6, Kıyamet 75/37-39, Mürselat 77/20-23.
[*] Bitkiler topraktan biter ve ondaki cansız /inorganik maddelerle büyür. İnsanlar da topraktan yetişen bitkilerle ve etçil veya otçul hayvanlarla beslenir. Demek ki bitkiler gibi, insanların da yapı taşlarını oluşturan temel maddeler en başta cansızdır. İnsan ölüp de toprağa karıştığında tekrar cansız /inorganik elementler haline gelir. Kıyamette de tıpkı ilk yaratılışı gibi topraktan yaratılacak, topraktaki elementleri onun için tohum görevi görecektir. (Bakara 2/28, Hud 11/61, Hac 22/5, Rum 30/20, Fatır 35/11, Mü’min 40/67).
[*] Nuh 71/7.
[*] Benzer bir tavrı Mekkeli müşrikler de göstermişlerdir (Sâd 38/6).
[*] Nuh 71/28.
[*] A’raf 7/64, Yunus 10/73, Enbiya 21/77, Furkan 25/37, Şuara 26/120, Saffat 37/82.
[*] Enbiya 21/76-77, Mü’minun 23/26, Sâffat 37/75, Kamer 54/10.
[*] Yeni doğan çocuğun günahkar ve kafir olarak dünyaya gelmesi mümkün olmadığı için ayetteki “çocuk doğurmak (يلد)” fiiline “nesiller meydana getirmek” şeklinde mecaz anlam verilmiştir.
[1*] Benzer bir duayı İbrahim Aleyhisselam da yapmıştır (İbrahim 14/41).
[2*] Nuh 71/24.