"Bir de bulutları üzerinize gölgelik yapmış, kudret helvası ve bıldırcın indirmiş; “verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin” demiştik. Bize yanlış yapmıyorlar; yanlışı kendilerine yapıyorlardı."(Bakara 2/57)

İsralioğulları kendilerine verilen ve avcılıkla kolayca ulaştıkları nimetlerden sıkılmış ve farklı istekler içerisine girmişlerdir. Nimetlere şükretmek yerine yine farklı isteklerde bulunmuşlardır. Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: "Bir ara şöyle demiştiniz: "Musa! Tek çeşit yemeğe katlanamayacağız; Sahibine yalvar da bize toprak ürünlerinden sebze, hıyar, sarımsak, mercimek ve soğan bitirsin" O da; "Üstün olanı daha aşağı olanla değişmek mi istiyorsunuz? İnin bir şehre, istediğiniz her şeyi bulursunuz” dedi. Başlarına sefillik ve çaresizlik çökmüştü; Allah’ın öfkesiyle karşılaştılar. Evet, öyle! Çünkü kendilerini Allah'ın ayetlerine kapatıyor ve nebilerini haksız yere öldürüyorlardı. Evet, öyle! Çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı."(Bakara 2/61) (Üstün olanı aşağı olanla değiştirmek bilgisi için bkz. Bakara 2/61 açıklama)

Günümüzde kimileri tarafından ayetlerde anlatılan bıldırcın eti ve kudret helvasının olağan üstü yiyecekler olup İsrailoğulları için gökten yağdığı söylenmektedir. Böyle bir şey söz konusu değildir, bıldırcın eti bugün çoğu yerde bulunmaktadır, kudret helvası da ülkemizin doğu taraflarında ağaçlardan toplanan bir yiyecektir. Nitekim bunlar her güzel ve temiz nimet gibi Cenab-ı Hakkın bize ikramlarıdır. Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: "Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtarmış ve Tur’un sağ yamacında sizinle sözleşmiştik. Üzerinize de kudret helvası  ile bıldırcın yağdırmıştık. Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin ama taşkınlık etmeyin.  Yoksa gazabımı hak edersiniz. Kim gazabımı hak ederse yıkılıp gider."(Taha 20/80-81)