Bakara Suresi 146. Ayetin Tefsiri

اَلَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ اَبْنَٓاءَهُمْۜ وَاِنَّ فَر۪يقًا مِنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

"Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunu (Kabe'nin tekrar kıble olacağını) kendi oğullarını bildikleri gibi bilirler. Ama onların bir takımı bu gerçeği bile bile gizlerler."(Bakara 2/146)

Ehli kitabın kendi oğulları gibi bildikleri ifadesinin genelde Hz. Muhammed için olduğu söylenmektedir. Burada bütün olaylar Hz. Muhammed etrafında geliştiği için "kendi oğullarını bildikleri gibi bilirler" ifadesi peygamberimiz için de kullanılabilir. Fakat her ne kadar doğru bir mana olsa da ayetlerin bağlantısı göz önünde bulundurulduğunda ehli kitap Kıblenin Kabe’ye döneceğini kendi oğullarını bildikleri gibi bilirler ifadesi daha uygun düşmektedir. Nitekim bildikleri gerçeğin Kabe olması Bakara 144.ayette geçen "Kendilerine kitap verilenler iyi bilirler ki bu, Rablerinden gelen gerçek hükümdür." ifadesinden anlaşılmaktadır. Onlar kendi oğullarından nasıl şüphe etmeyeceklerse kıblenin kabe olacağından da öyle emindiler. Fakat bir kısmı kıblenin Kabeye döneceği gerçeğini bile bile gizlemekteydiler. Bir kısmı ise gizlememiştir, peygamberimiz de kıblenin Kabeye döneceği gerçeğini o gizlemeyenlerden öğrenmiştir.